Hava Kalitesi Dağılım Modellemesi Nedir?

Hava Kalitesi Dağılım Modellemesi, faaliyetlerden kaynaklanan emisyonların gerçekte hangi yönde, hangi hızda ve ne kadar uzaklıkta dağılacağını gösteren bir işlem biçimidir. Bütün bu dağılım parametreleri sayısal ortam üzerinde, gerçek meteorolojik ve iklimsel faktörler ile bölge topografya verileri kullanılarak gerçekleştirilir. Yapılan modelleme çalışması ile faaliyetlerden kaynaklı emisyonların dağılım grafikleri ortaya çıkarılır ve bu sayede faaliyet henüz daha başlamamışken alınabilecek önlemlerin belirlenmesinde yol gösterici bir rol oynar.

Hava Kalitesi Dağılım Modellemesi Nasıl Yapılır?

Hava kalitesi dağılım modellemesi yapılırken, faaliyetten kaynaklı emisyonlar belirlenir. Genellikle madencilik faaliyetleri ile toz yayıcı sektörlerin planlama aşamalarında gerçekleştirilen modelleme çalışması, yüksek sera gazı salınım değerlerine sahip fabrikalar için de uygulanmaktadır. İki farklı şekilde uygulama yapılabilir. Bunlardan birincisi, henüz planlama aşamasında olan bir faaliyet için gerçekleştirilen modelleme çalışmasıdır. Bu çalışmada, modelleme için kullanılan program olan AERMOD’a faaliyetten kaynaklanacak olan emisyonların kütlesel debileri giriş yapılır. Kütlesel debiler, matematiksel çalışmalar ile faaliyet kapasitesine göre ortaya çıkarılır.

Kütlesel emisyon debilerinden sonra ikinci bir faktör ise meteorolojik verilerdir. Bu veriler, faaliyetin gerçekleştiği bölgeye en yakın meteoroloji istasyonunun kayıtlarından alınır. Bu kayıtlar, Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nden ücret karşılığında temin edilebilmektedir. Alınan meteorolojik verilerin de giriş yapılır.

Son olarak topografya verilerinin girişi yapılarak modelleme başlatılır. Model programının çalışma mantığı, hesaplanan kütlesel debilerin, belirlenen meteorolojik koşullarda ve belirlenen topografya üzerinde dağılımını gerçekleştirmek ve göstermektedir. Modelleme çalışmasının çıktıları incelendiğinde, emisyonların hangi yönde ve ne kadar uzaklığa kadar dağılım yapıldığı gözlemlenebilmektedir.

Planlanan bir faaliyet için yapılan modelleme çalışmasında, kümülatif etkilerin de görülebilmesi son derece önemlidir. Özellikle ÇED süreçlerinde, yapılan hesaplamalar ile kütlesel debilerin Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği hükümleri ile belirlenen sınır değerlerin üzerinde bir kütlesel debi hesaplaması gerçekleşiyorsa, hava kalitesi dağılım modellemesi yapılması zaruri bir hale gelmektedir. Hesaplanan kütlesel debilerin yüksek olmasının yanı sıra, faaliyet alanın etki alanı sınırları içerisinde benzer konularda faaliyet gösteren tesislerin olması, planlanan faaliyet ile aynı parametrelerde emisyon yayılıyor olması kümülatif etki değerlendirmenin yapılmasını gerektirmektedir.

Kümülatif etki değerlendirme ile bölgede yayılım gösterecek toplam emisyon belirlenerek, bütün tesislerin aynı anda ve en yüksek kapasitelerde çalışması durumunda ortaya çıkabilecek emisyon değeri üzerinden modelleme yapılmaktadır. Kümülatif etkilerin değerlendirilmesi, bölgede gerçekleştirilecek faaliyetlerin tamamından kaynaklanacak emisyonların dağılımı ortaya koymakta ve böylelikle emisyonlardan etkilenebilecek olan alıcıların etkilenme potansiyeli belirlenebilmektedir.

ÇED Raporu ya da Proje Tanıtım Dosyası hazırlanma aşamasında, sürece esas olan faaliyetin bütün yönleri ile çevresel etkilerinin değerlendirmesi yapılmaktadır. Yapılan değerlendirme ile çevresel etkiler ortaya çıkarılmakta ve bu etkilerin en az seviyeye indirilmesi ya da tamamen ortadan kaldırılması için çözüm yöntemleri belirlenmektedir. Belirlenen çevresel etkilerden birisinin kirletici emisyonlar olması durumunda ise modelleme çalışması yapılmaktadır.

Yukarıda da belirtildiği üzere modelleme çalışmasının uygulanmasının birisi planlama aşamasında olan tesisler için gerçekleştirilmek ve ikinci olarak halihazırda faaliyette olan tesisler için gerçekleştirilmektedir. Faaliyette olan ve kirletici etkisi yüksek olan tesisler, Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği kapsamında Çevre İzni almakla yükümlüdür. Çevre izni alınması için yürütülen süreçte, baca gazı olan tesisler ile açık alanda toz yayıcı tesisler için emisyon/imisyon ölçümlerinin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Çevre izni alınması aşamasında, izin kapsamında yapılan ölçümler olduğu gibi bu ölçümler her iki yılda bir teyit ölçümleri ile desteklenmektedir. Teyit ölçümlerinin amacı, izin aşamasında yapılan ölçüm parametrelerinde ölçülen değerlerde, Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği ile belirlenen sınır değerlerin üzerinde bir emisyon salınımının olup olmadığının belirlenmesidir.

hava kalitesi dağılım modellemesi, çed gerekli değildir, proje tanıtım dosyası

Toz yayıcı tesislerde yapılan ölçümlerde, hem PM10 parametresi hem de Çöken Toz parametresi ölçülmektedir. Bu parametreler, açığa çıkan toz emisyonlarının hangi boyutta olduğu ve hangi mesafelerde çöktüğünü göstermektedir. Her iki parametre için de yapılan .ölçümler sonucunda yine aynı şekilde modelleme çalışması yapılmakta ve ölçüm sonuçları desteklenmektedir.

Aynı zamanda, planlanan bir faaliyetin etki alanı sınırları içerisinde bulunan ve benzer şekilde toz emisyonu yayıcı işletmelerin olması durumunda, hem hesaplanan kütlesel debiler hem de ölçüm sonuçları model programına giriş yapılarak kümülatif bir değer ortaya koyulmaktadır.

Kısaca TUSAY Mühendislik olarak yatırımınızın firmanız ve ülkemiz açısından önemini bilmekteyiz. Firmamızın Sloganı “Çevreyi Yaşat ki, Dünya Yaşasın” olduğundan bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Sürdürülebilir Çevre mottosu ile çevreye duyarlı, çevresel etkileri minimize edilmiş yatırımların daha da kıymetli ve uzun yıllar katma değer sağlayan projeler olduklarının bilincinde hareket etmekteyiz.

TUSAY Mühendislik, yetkin kadrosu ile Proje Tanıtım Dosyası, ÇED Raporu, Hava Kalitesi Dağılım Modellemesi konularında hizmet vermektedir. İletişim için tıklayınız.